Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum, Cem Adrian’ın 2014 yılında çıkardığı dokuzuncu stüdyo albümüdür.
Şarkı Sözleri
Sana bunları hiç bilmediğin bir yerden yazıyorum.
Ben senin görmediğin bir yerden düşüyorum.
Gözlerim kapalı, her yer karanlık.
Ben senin hiç bilmediğin bir yere yürüyorum.
Sana bunları hiç duymadığın bir yerden söylüyorum..
Ben senin hiç olmadığın bir yerde duruyorum..
Sen benim hiç bilmediğim bir yerde uyuyor…
Ben senin hiç bilmediğin bir yerde ölüyorum.
Bu gece çalmıyor, şarkılar kırgın.
Duvarlar simsiyah, renkler dargın.
Çocuklar şarkı söylerdi, artık suskun.
Önünde bir melek öldü.
Öylece durdun.
Hadi vur, hadi vur, hadi vur, hadi vur, hadi kır…
Boğ umudumu ellerinle.
Hadi yık, hadi yak..
Hadi yık, hadi yak…
Söndür.
Dök kalbimi sözlerinle..
Hadi del, hadi deş..
Hadi del, hadi deş…
Öldür.
Kanat şiirleri sessizliğinle.
Hadi bul, hadi bul, hadi bul, hadi bul, beni.
Kayboldum gözlerinde.
Bu bir yangın..
Tam ortasına daldım, tam ortasına daldım.
Her yer ateş..
Ben ortasında kaldım, ben ortasında kaldım.
Hala içimde bir şey,
sanki umuda benziyor.
Bana unutma diyor, susuyorum…Orada uzakta bir yerde,
artık zayıflayan bir ses,
Bana vazgeçme diyor, duyuyorum…Bir rüya içinde,
ağır ve sessizce,
ince buz üstünde yürüyorum.
Önümde duvarlar,
gözlerimde bağlar,
alevler içinden geçiyorum.
Hayat,
daha kaç kere vurup,
kaç kere kıracak…
Kaç kere yıkıp,
kaç kere savuracak…
Kalbim,
daha kaç kere çarpıp,
kaç kere duracak…
Kaç kere inanıp,
kaç kere unutacak.
Fırtınada çırpınan kanatlar gibi.
Islanmaktan korkmayan bir kelebek gibi.
Seni sevdim. Seni sevdim.Okyanusta kağıttan bir gemi gibi.
Baharı beklemeden açan tomurcuk gibi.
Sanki ilk kez seven bir çocuk gibi.
Seni sevdim. Seni sevdim..Sana sarılınca geçer sandım.
Sana inanınca biter sandım.
Sana bağlanınca düşmem sandım.
Her yanım yarım yarım,
Kalbim yine darmadağın…
Biliyorum kırılan dallar uzanır bir gün gökyüzüne.
Biliyorum her gecenin umududur yıldızlar.
Bir kalp sarılınca, dağılır karanlıklar.Ama bir acı var içimde.
Bir yara hiç geçmeyen.
Pencereler önünde ölü kuşlar hiç ötmeyen.Bir şarkı var dilimde, sözleri hiç bitmeyen.
Öyle bir yağmur ki, yıllarca hiç dinmeyen.Sen unut beni.. Sen unut beni..
Unut beni..
Düşüyorum hayatın ellerinden.Unut beni. Unut beni.
Sen unut beni..
Vuruyor ayrılık tam kalbimden.
Biliyorum her ölümden, umut doğurur kendini.
Biliyorum kırılan eller, tutunur yine birbirine.
Biliyorum çaresidir siyahın, karanlığın.
Hiçbir şeye rağmen inanmak bir zafere.
Ama bir acı var içimde.
Bir yara hiç geçmeyen.
Pencereler önünde ölü kuşlar hiç ötmeyen.
Bir şarkı var dilimde.
Sözleri hiç bitmeyen.
Öyle bir yağmur ki, yıllarca hiç dinmeyen.
Sen unut beni.. Sen unut beni..
Unut beni..
Düşüyorum hayatın ellerinden.
Unut beni. Unut beni.
Sen unut beni..
Vuruyor ayrılık tam kalbimden.
Biliyorum her gece, her sabah, her saniye.
Eksiliyor bir şey kalbimizden.
Tükeniyor her güne içimden her hikaye.
Yavaş yavaş geçiyoruz ömrümüzden.
Görüyorum kayboluyor önümde her mucize.
Alışıyor gözlerimiz karanlığa.
Büyüyoruz sanırken savruluyor zamanda,
Yaklaşıyor üstümüze ölüm.
Kal…
Beni böyle bırakma.
Nasıl korkuyor insan,
böyle yalnız kalınca.
N’olur kal…
Beni sakın bırakma.
Nasıl titriyor bir kalp,
karanlığa alışınca.
Bir çiğ tanesidir hayat,
bir yaprağın üstünde.
İlk göz yaşıdır hayat,
bir çocuğun gözlerinde.
Bir gaz fişeğidir hayat,
bir annenin kalbinde.
Bir nefestir hayat.
Hep kısadır hayat,
tutunamaz ömrümüze.
Her sabah uyanınca güne, simsiyah bir yalanın üstünde.
Büyük büyük, beton beton, duvar duvar, sessizlik içinde.
Boynuma dolayınca zaman, ayrılığın o soğuk iplerini..
Kalın kalın, düğüm düğüm, boğum boğum sarar beni yalnızlık elinde.
Bir gün solar, bir gün açarım.
Kendim düşer, kendim kalkarım.
Sessizce ağlar, sessizce susarım.
Susarım.
Bir gün ölür, bir gün yaşarım.
Kendim söner, kendim yanarım.
Sessizce vurulur, sessizce kanarım.
Kanarım.
Yalan dolan, sağım soğum.
Kırık dökük, elim kolum.
Duruyorum bir yerde.
Bir gün solar, bir gün açarım.
Kendim düşer, kendim kalkarım.
Sessizce ağlar, sessizce susarım.
Susarım. Susarım. Susarım.
Susarım.
Bir gün solar, bir gün açarım.
Kendim düşer, kendim kalkarım.
Sessizce ağlar, sessizce susarım.
Susarım.
Bir gün ölür, bir gün yaşarım.
Kendim söner, kendim yanarım.
Sessizce vurulur, sessizce kanarım.
Kanarım.
Bu gece sana sarılmam lazım.
Bu gece kalbimi avutmam.
Bu gece sana dokunmam lazım.
Bu gece her şeyi unutmam..
Bembeyazdım, siyaha çaldım.
Yolumu kaybettim, hep kayıp kaldım.
Ellerinde çırpınan bir aşktım.
Umudu kaybettim, umutsuz kaldım.
Bir yalnızlık şarkısı koyar gider başucuma aşk.
O yalnızlık şarkısı çalar durur hep başucumda.
Seni kaybettim.
Her masal bir gün biter.
Her ateş bir gün söner.
Her yolcu bir gün gider.
Her acı bir gün geçer.
Artık bitti.
Acımıyor artık geçti.
Artık bitti.
Bir rüyaydı kalbimdeki.
Her şey bir gün biter, herkes bir gün gider.
Ortasından böler yine kalbimi.
Tüm yıldızlar söner, tüm yapraklar düşer.
Yalnızlığı çarpar yine kalbime.
Yolun sonundasın, yerin dibindesin.
Sessizliğin ortasında en derindesin.
Bırakma elini, kendi ellerini…
En sıkı tutacak kendinsin yine kendini.
Ama yağmur bir gün diner, gözyaşları biter.
Bir umudu serer tanrı her gece üstüne.
Yüzün göğe döner, ellerin kapalı…
Kalbin her zamankinden daha da yaralı.
Ama her şey bir gün geçer, bahar geri döner.
Acılara koşa koşa, üstüne üstüne.
Herkes yine sever, aşkı hep affeder.
Biraz umut sürersen tüm yaralar geçer.
Artık bitti.
Acımıyor artık geçti.
Artık bitti.
Bir rüyaydı kalbimdeki.
Yapraklar rüzgarda uçuşuyorlar.
Damlalar, bu kokular hatırlatıyorlar.
Neden karanlık, neden hep sessiz, neden hep çıkmaz bütün sokaklar.
Neden hüzünlü, neden umutsuz, neden yağmurlu bütün şarkılar.
Neden uzanmaz, neden tutamaz, neden sarılmaz bana kolların..
Neden hiç duymaz, neden durdurmaz, neden konuşmaz bizimle tanrı.
Bul beni, duy beni, çek çıkar.
Bir sebep göster dayanmaya.
Bul beni, duy beni, çek çıkar.
Bir umut ver bana tutunmaya.
Yağmur diner, karlar düşer, yıllar geçer…
Aşk hiç geçmez.
Kuşlar göçer, herkes gider, yollar biter…
Aşk hiç bitmez.
Kaybolurken ay ışığı, üşür sokak çocukları.
Yetişmiyor duaları, kapalı hep kapıları.
Duyulurken adımları, titrer sokak lambaları.
Şehrin yalnız aşıkları söylerler şarkılarını.
Özür dilerim…
Gölgemi bulutlarda görmek istedim.
Uçmak istedim…
İsmini gökyüzüne yazmak istedim.
Her şey çok sevmekten.
Hepsi çok özlemekten.
Umutla beklemekten.
Sevilmek istemekten.
Her şey çok sevmekten.
Hepsi çok özlemekten.
Vuruldum aynı yerimden.
Düştüm çok yükseklerden.
Kanatların büyüktü, ellerin küçücüktü.
Şarkılar dudağından rüzgara süzülürdü.
Seninle uçacaktım, bulutları aşacaktım.
Masmavi gökyüzünden, yeryüzüne bakacaktım.
Rüzgar çok güçlüydü, kanatlarım küçücüktü.
Çırpınıp çabalarken, fırtına büyümüştü.
Sana hiç yetişemedim.
Hızına erişemedim.
Aklımda bir söz vardı.
Sana hiç söyleyemedim.
Karanlığın içinde bıraktığın bir şey var.
Sonunda yorulduğun, vazgeçtiğin bir söz var.
Gözlerinin önünde kaybettiğin bir düş var.
Kalbinde unuttuğun, derinlerde biri var.
Gittiğin o yer nasıl, her şey güzel mi…
Orada benim gibi biri seni sever mi…
Yalnızlıkla büyüyorsun…
Beni hala öldürüyorsun…